(Askeri) (RAD) ALINAN RADYASYON DOZU, EMİLEN RADYASYON DOZU: Alınan radyasyon dozu birimi. Radyasyona maruz kalan malzeme veya canlının beher gramında 100 erglik nükleer (veya iyonlanmış) radyasyon emilişini gösterir
(Kuran) Ardında ve önünde insanoğlunu takip edenler vardır; Allah'ın emriyle onu gözetirler. Bir millet kendini bozmadıkça Allah onların durumunu değiştirmez. Allah bir milletin fenalığını dileyince artık onun önüne geçilmez. Onlar için Allah'tan başka hami de bulunmaz
(Kuran) O'nu, gök gürlemesi hamd ile, melekler de korkularından tesbih ederler. Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirken, O, yıldırımları gönderir de onlarla dilediğini çarpar
(Kuran) Gerçek dua ve ibadet ancak O'nadır. O'ndan başka çağırdıkları putlar kendilerine hiçbir cevap vermezler. Durumları, suyun ağzına gelmesi için avuçlarını ona açmış bekleyen adamın durumu gibidir. Hiçbir zaman suya kavuşamaz. İşte kafirlerin yalvarışı da böyle, boşunadır
(Kuran) De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?", "Allah'tır" de. "Onu bırakıp, kendilerine bir fayda ve zararı olmayan dostlar mı edindiniz?" de. "Kör ile gören bir olur mu? Veya karanlıkla aydınlık bir midir?" de. Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da, yaratmaları birbirine mi bezettiler? De ki: "Her şeyi yaratan Allah'tır. O, her şeye üstün gelen tek Tanrı'dır
(Kuran) Allah gökten su indirir, dereler onunla dolar taşar. Sel, üste çıkan köpüğü alır götürür. Süslenmek veya faydalanmak için ateşte erittiklerinizin üzerinde de buna benzer bir köpük vardır. Allah, hak ve batıl için şöyle misal verir: Köpük uçup gider, insanlara fayda veren ise yerde kalır. Allah bunun gibi daha nice misaller verir
(Kuran) Rablerinin çağrısına gelenlere en güzel karşılık vardır. O'nun çağrısına uymayanlar ise, yeryüzünde olan her şey ve daha bir katı onların olsa, kurtulmak için fidye verirlerdi. İşte hesapları kötü olanlar bunlardır. Varacakları yer cehennemdir; ne kötü konaktır! *
(Kuran) Gökleri, gördüğünüz gibi, direksiz yükselten, sonra arşa hükmeden herbiri belli bir süreye kadar hareket edecek olan güneş ve ay'ı buyruğu altına alan, işleri yürüten, ayetleri uzun uzun açıklayan Allah'tır; ola ki Rabbinize kavuşacağınıza kesin olarak inanırsınız
(Kuran) Sağlam söz verdikten sonra Allah'ın ahdını bozanlar ve Allah'ın birleştirilmesini emrettiğini ayıranlar ve yeryüzünde bozgunculuk yapanlar, işte lanet onlara ve kötü yurt, cehennem, onlaradır
(Kuran) Allah dilediği kimsenin rızkını genişletir ve bir ölçüye göre verir. Dünya hayatıyla övünenler bilsinler ki dünyadaki hayat ahiret yanında sadece bir geçimlikten ibarettir. *
(Kuran) İnkar edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: "Doğrusu Allah dileyeni saptırır ve Kendisine yöneleni doğru yola eriştirir
(Kuran) Yeri düzleyen,orada dağlar, nehirler var eden, her türlü üründen çift çift yetiştiren, gündüzü geceyle bürüyen de O'dur. Doğrusu bunlarda,düşünen kimseler için ibretler vardır
(Kuran) Sana vahyettiğimizi okuman için, seni de onlardan önce nice ümmetlerin gelip geçtiği bir ümmete gönderdik; o ümmet merhametli olan Allah'ı inkar eder; de ki: "O benim Rabbim'dir, O'ndan başka Tanrı yoktur, yalnız O'na güvenirim, dönüşüm de O'nadır
(Kuran) Eğer Kuran ile dağlar yürütülmüş veya yeryüzü parçalanmış yahut ölüler konuşturulmuş olsaydı, kafirler yine de inanmazlardı. Oysa bütün işler Allah'a aittir. İnananların, "Allah dilese bütün insanları doğru yola eriştirebilir" gerçeğini akılları kesmedi mi? Allah'ın sözü yerine gelinceye kadar, yaptıkları işler sebebiyle inkar edenlere bir belanın dokunması veya evlerinin yakınına inmesi devam eder durur. Allah, verdiği sözden şüphesiz caymaz. *
(Kuran) Herkesin yaptığını gözeten Allah, bunu yapamayan putlarla bir olur mu? Onlar Allah'a ortak koştular. De ki: "Onlara bir ad bulun bakalım; yeryüzünde bilmediği bir şeyi mi Allah'a haber veriyorsunuz? Yoksa kuru sözlere mi aldanıyorsunuz? Fakat inkar edenlere, kurdukları düzenler güzel gösterildi ve doğru yoldan alıkonuldular. Zaten Allah'ın saptırdığına yol gösteren bulunmaz
(Kuran) Allah'a karşı gelmekten sakınanlara vadedilen cennetin altından ırmaklar akar; oranın yiyecekleri ve gölgeleri devamlıdır. Bu, sakınanların elde edeceği sonuçtur, inkarcıların varacağı sonuç ise ateştir
(Kuran) Kendilerine kitap verdiklerimiz, sana indirilenden memnun olurlar. Karşı guruplar içinde ise, onun bir kısmını inkar edenler vardır. De ki: "Ben ancak Allah'a kulluk etmekle ve O'na asla ortak koşmamakla emrolundum. Hepinizi ancak O'na çağırıyorum ve dönüşüm O'nadır
(Kuran) Böylece Biz Kuran'ı arabça bir hüküm ve hikmet olarak indirdik. Sana ilim geldikten sonra onların heveslerine uyarsan, and olsun ki, Allah katında sana bir dost ve seni koruyan çıkmaz. *
(Kuran) And olsun ki, senden önce nice peygamberler gönderdik; onlara eşler ve çocuklar verdik. Allah'ın izni olmadan hiçbir peygamber bir ayet getiremez. Her şeyin vakti ve süresi yazılıdır
(Kuran) Yeryüzünde, hepsi de aynı su ile sulanan, birbirine komşu toprak parçaları, tek ve çok köklü üzüm bağları, ekinler, hurma ağaçları vardır. Fakat onları şekil ve lezzetçe birbirinden farklı kılmışızdır. Düşünen kimseler için bunda ibretler vardır
(Kuran) Görmüyorlar mı ki, Biz yeryüzünü etrafından gitgide eksiltmekteyiz. Hüküm Allah'ındır, O'nun hükmünü takip edip bozacak yoktur. O, hesabı çabuk görür
(Kuran) Onlardan öncekiler de tuzak kurdular, oysa bütün tuzakların (cezası) Allah'ındır, herkesin yaptığını bilir. İnkarcılar da, neticenin kimin olduğunu göreceklerdir
(Kuran) Şaşacaksan, onların: "Biz toprak olunca mı yeniden yaratılacağız?" demelerine şaşmak gerekir. İşte onlar Rablerini inkar edenlerdir. İşte onlar boyunlarına demir halkalar vurulanlardır. İşte onlar cehennemliklerdir, orada temelli kalacaklardır
(Kuran) Puta tapanlar senden, iyilikten önce kötülük isterler, oysa onlardan önce nice ibret alınacak cezalar verilmiştir. Doğrusu Rabbinin, insanların zulümlerine rağmen onlara mağfireti vardır. Rabbinin cezalandırması çetindir
set of program development tools that enable programmers to develop software as a system of components that can be updated quickly and easily to adapt to new technologies (Computers)
Stands for Rapid Application Development; programming tools, including 5GLs, that greatly reduce the amount of work effort required to generate new program code
One rad is equal to an energy absorptionof 100 ergs in a gram of any material An "erg" is a unit for quantifying energy (just like a "mile" is used for measuring distance )
Radiation absorbed dose, a measurement of ionizing radiation absorbed by any material A rad measures the absorption of a specific amount of work (100 ergs) in a gram of matter
A unit of absorbed dose of radiation; it represents the absorption of 100 ergs of nuclear (or ionizing) radiation per gram of absorbing material, such as body tissue
the unit of plane angle adopted under the Systeme International d'Unites; equal to the angle at the center of a circle subtended by an arc equal in length to the radius (approximately 57 295 degrees)
Specifies the amount of energy transferred to a material by ionizing radiation The material must be specified because the energy differs with each material
a unit of radiation dosage corresponding to 10-2 j of energy deposited per kilogram of tissue (from radiation absorbed dose)
The unit of absorbed dose equal to 100 ergs per gram or 0 01 joules per kilogram of absorbing material
the quantity of ionizing radiation that results in the absorption of 100 ergs of energy per gram of irradiated material, regardless of the source of radiation (MTCA, p21)
short for "radiation absorbed dose," a measurement of the amount of radiation absorbed by tissues
A unit of energy absorbed from ionizing radiation, equal to 100 ergs per gram or 0.01 joules per kilogram of irradiated material. It has been replaced as a standard scientific unit by the gray. Excellent; wonderful. radian. exciting or interesting
"Radiation absorbed dose" A measure of the amount of radiation absorbed by tissues (100 rad = 1 Gray)
An acronym for Radiation Absorbed Dose A unit which measures radiation in terms of the absorbed dose For radiologic proceedures it is equivalent to the REM (see below), and the two units are used interchangeably
A former unit of an absorbed dose of ionizing radiation One rad is equal to the absorption of radiation energy per gram of matter It has been replaced by the gray (see above)
A unit of measurement of any kind of radiation absorbed by humans One rad is equal to the absorption of 100 ergs of radiation energy per gram of material
a unit of absorbed ionizing radiation equal to 100 ergs per gram of irradiated material
Radiation Absorbed Dose A unit of measuring the absorbed dose of ionizing radiation One rad is equal to the absorption of 100 ergs of radiation energy per gram of matter
Unit of absorbed radiation dose Now superseded by the gray (Gy) : 1 Gy = 100 rads