Tonight, I'll have to do an interview.
- Bu gece bir röportaj yapmak zorunda kalacağım.
I'd like to interview them.
- Onlarla röportaj yapmak isterim.
Tom is being interviewed on TV.
- Tom'la TV'de röportaj yapılıyor.
He refused to give an interview.
- O, bir röportaj yapmayı reddetti.