râzı olmak

listen to the pronunciation of râzı olmak
Türkisch - Englisch
consent
to be willing to; to agree (to), consent (to)
agree
(Hukuk) comply with
approve
to reconcile oneself to, to consent (to sth), to comply (with sth), to acquiesce, to accept, to accede (to sth), to agree (to), to assent (to)
fall with
comply

I'll be happy to comply. - Razı olmaktan mutlu olacağım.

assent
settle for

Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry. - Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

acquiesce
accede
submit
give in
go along with
assent to
agree to
concur with
consent to something
comply with something
accede to
reconcile oneself to
consent to
accept
lump
abide by
to settle
permit
cave
razı olma
(Hukuk) accord
istemeyerek razı olmak
give in
razı olma
complying
razı olma
(Ticaret) consent

They will not consent to your proposal. - Teklifinize razı olmazlar.

Under no circumstances will I ever consent to such a travesty. - Hiçbir koşul altında böyle bir karikatüre asla razı olmayacağım.

razı ol
{f} consenting
razı ol
accede
razı ol
{f} assent
razı ol
accede to
razı ol
settle for

Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry. - Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır.

I can't settle for this boring life. - Bu sıkıcı hayata razı olamam.

razı ol
consent to

Tom will never consent to that. - Tom buna asla razı olmayacak.

They will not consent to your proposal. - Teklifinize razı olmazlar.

razı olma
compliance
razı olma
contentment
razı olma
{i} consenting
razı olma
acquiescence
aza razı olmak
lover one's sights
dünden razı olmak
to jump at sth, to be only too glad (to)
razı ol
{f} consent

She consented to take the blame. - Suçu üstlenmeye razı oldu.

He finally consented to our plan. - Sonunda planımıza razı oldu.

razı olma
agreement
razı olma
approval
razı olma
acquiesce
sonunda razı olmak
come to agree
Türkisch - Türkisch
Uygun bulmak, beğenmek, benimsemek, istemek, kabul etmek
mum olmak
(Osmanlı Dönemi) FEHCA'
râzı olmak
Favoriten