quiet, easy, mild, undisturbed, still

listen to the pronunciation of quiet, easy, mild, undisturbed, still
Englisch - Türkisch

Definition von quiet, easy, mild, undisturbed, still im Englisch Türkisch wörterbuch

peaceful
huzurlu

Bir süre için her şey huzurlu idi. - For a time, things were peaceful.

Dönüşüm huzurlu, yavaş yavaş oldu. - Conversion was peaceful and gradual.

peaceful
barışçıl

Atom enerjisi barışçıl amaçlarla kullanılabilir. - Atomic energy can be utilized for peaceful purposes.

Ülkeler barışçıl amaçlarla anlaşmazlıkları çözmekle ilgileniyorlardı. - The countries concerned settled the dispute by peaceful means.

peaceful
barışsever/huzurlu
peaceful
peacefully sükunetle
peaceful
peacefulness sükunet
peaceful
barışçı

Ülkeler barışçıl amaçlarla anlaşmazlıkları çözmekle ilgileniyorlardı. - The countries concerned settled the dispute by peaceful means.

İki kız kardeş çok barışçıl bir biçimde yaşadılar. - The two sisters lived very peacefully.

peaceful
rahat
peaceful
{s} barışsever

Bugün 4 Haziran. Çin hükümetinin Tiananmen alanında barışsever bir gösteride yüzlerce insanı öldürdüğü bir gün. - Today is the 4th of June — a day when Chinese government killed hundreds of people on a peaceful demonstration on the Tiananmen square.

Normalde ben çok barışsever bir adamım. Ama ailem tehdit edildiğinde benim ne yapacağım hiç belli olmaz. - Normally, I'm a very peaceful man. But if my family is threatened, there's no telling what I'll do.

peaceful
{s} sakin

Ancak, grev huzurlu olmamıştı ve Aziz Martin Luther King, Jr her iki taraftan sabırlı ve sakin olmasını rica etti. - The strike had not been peaceful, however, and Rev. Martin Luther King, Jr. begged both sides to be patient and calm.

Geceleyin bu sokak çok sakindir. - At night, this street is very peaceful.

peaceful
mulâyim
peaceful
{s} uysal
peaceful
uysallıkla
peaceful
asude
Englisch - Englisch
{a} peaceful
quiet, easy, mild, undisturbed, still
Favoriten