quickly.

listen to the pronunciation of quickly.
Englisch - Türkisch
çabucak

Haydi bu resmi çabucak tamamlayalım. - Let's complete this picture quickly.

Bazen çok sayıda sorun ve stres, işi bırakmanıza yol açabilir. Çabucak onunla nasıl başa çıkacağınızı öğrenmeniz gerekir. - Sometimes, many problems and a lot of stress can lead you to quit your job. You must learn how to handle it quickly.

hızla

Tartışma hızla kontrolden çıktı. - The argument quickly got out of control.

O hızla merdivenlerden yukarı gitti. - She quickly went up the stairs.

süratle
hızlıca

Yeni duruma hızlıca uyum sağladı. - He quickly adjusted to the new situation.

Hastalığın hızlıca yayılmasını önlemek kolay bir görev değildi. - To prevent the disease from spreading quickly was not an easy task.

tez
aceleyle

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

şipşak
smartly
şık

O, şık bir şekilde giyinmişti. - She's smartly dressed.

quickly
çabuk

Bakım onu çabuk yaşlandırdı. - Care aged him quickly.

Birinci Dünya Savaşı, çabuk ve kolay sona ermedi. - World War One did not end quickly or easily.

smartly
akıllıca uyanıkça zevkli etkili
quickly
acele

Çin'in hızla geliştiğini anlamak için geldim ancak Çin halkı nispeten acelesiz bir hayat yaşıyor. - I have come to realize that China is developing quickly but the Chinese people live a relatively leisurely life.

Her neyse, Ozawa aceleyle yağmurluğunu çıkardı ve hızlı bir şekilde çıplak kızın omuzlarına koydu. - At any rate, Ozawa hurriedly took off his raincoat and quickly put it on the naked girl's shoulders.

quickly
yel gibi
quickly
şıp diye
quickly
hızlı şekilde

Çok hızlı şekilde hareket etmek zorundayız. - We have to move very quickly.

Bu oldukça hızlı şekilde olacak. - It'll happen quite quickly.

quickly
hızlı

Sadako uykuya dalmadan önce hızlı bir şekilde kağıdı katlamayı denedi. - Quickly Sadako tried to fold the paper before she fell asleep.

İngiltere ile anlaşmayı onaylamak için Senato hızlı davrandı. - The Senate acted quickly to approve the treaty with Britain.

swith
SWIFT
quickly.

    Silbentrennung

    quick·ly

    Videos

    ... is very quickly ' ...
    ... the left and I quickly create new ones. Select a couple songs, drag them over, and name the ...
Favoriten