Bunun gibi bir şey bulmak istiyorum.
- I wanna find something like that.
Bunun gibi bir şey yapmalıyız.
- We should make something like that.
Ben asla öyle bir şey söylemezdim.
- I would never say anything like that.
Öyle şeyler konusunda bilgim yok.
- I don't know about things like that.
Bana o şekilde karşılık verme.
- Don't talk back to me like that.
Benimle o şekilde konuşma hakkını sana kim veriyor?
- What gives you the right to talk to me like that?
Senin böyle bir şey yapman alışılmadık bir durum.
- It's unusual for you to do something like that.
Sen benimle nasıl böyle konuşabilirsin?
- How dare you speak to me like that?
He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.