Sanırım çok dikkatliyim.
- I think I'm very observant.
Gazeteci olmak istiyorsan dikkatli olmalısın.
- If you want to be a newspaperman, you have to be observant.
Tom genellikle oldukça itaatkâr.
- Tom is usually quite observant.
Tom çok itaatkâr değil.
- Tom isn't very observant.
Çoğu şey bir çocuğun diğer çocuklarla oyun oynarken nasıl etkileşim kurduğu gözlemlenerek öğrenilebilir.
- Much can be learned by observing how a child interacts at play with other children.
Ben yabani kuşları gözlemliyorum.
- I'm observing wild birds.
Tom gizemli yeni bir nesne keşfettiğinde teleskobuyla gökyüzünü gözlemliyordu.
- Tom was observing the sky with his telescope when he discovered a mysterious new object.
Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
- Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.
Tom çok itaatli, değil mi?
- Tom is very observant, isn't he?
Tom oldukça itaatli, değil mi?
- Tom is quite observant, isn't he?
Beklemek, gözlemek ve sessiz kalmak birçok savaşı önleyebilir.
- Waiting, observing, and keeping silent can avoid many wars.