put in a dangerous, disadvantageous, or difficult position

listen to the pronunciation of put in a dangerous, disadvantageous, or difficult position
Englisch - Türkisch

Definition von put in a dangerous, disadvantageous, or difficult position im Englisch Türkisch wörterbuch

endanger
tehlikeye atmak
expose
meydana çıkarmak

Tom her şeyi meydana çıkarmakla tehdit etti. - Tom threatened to expose the whole thing.

endanger
tehlikeye at

Fadıl, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı. - Fadil endangered Layla's life.

İtfaiyeciler her zaman hayatlarını tehlikeye atarlar. - Firefighters always endanger their lives.

expose
{i} skandal

Skandalı ortaya çıkaracak cesareti vardı. - He had the courage to expose the scandal.

expose
(Fotoğrafçılık) pozlandırmak
expose
etkisine açık bırakmak
endanger
tehlikeye sebep olmak
endanger
tehlikeye sokmak
expose
korunmasız bırakmak
expose
{f} açığa çıkarmak
endanger
(fiil) tehlikeye atmak
endanger
(Askeri) TEHLİKEYE KOYMAK
expose
kirli çamaşırları açıklama
expose
gerçekleri açıklama
expose
gizli bir şeyi açığa vurma
expose
{f} maruz bırakmak, etkisine açık bırakmak
expose
(fiil) bırakmak, ışıklandırmak, ortaya çıkarmak, terketmek, sergilemek, göstermek, teşhir etmek, açığa çıkarmak, ortada bırakmak, maruz bırakmak, karşı karşıya bırakmak, ışığa tutmak [fot.]
expose
{f} (satış için) sergilemek
expose
ifşa

Bu sırrın ifşa edilmesini istemiyorum. - I don't want this secret to be exposed.

Englisch - Englisch
endanger
peril
expose
queer
scupper
put in a dangerous, disadvantageous, or difficult position
Favoriten