put at risk, endanger, jeopardize

listen to the pronunciation of put at risk, endanger, jeopardize
Englisch - Türkisch

Definition von put at risk, endanger, jeopardize im Englisch Türkisch wörterbuch

peril
{i} tehlike

Sami, içinde bulunduğu tehlikeyi fark etti. - Sami realized the peril he was in.

Çok fazla balık avı dolayısıyla, bazı balık stokları şimdi tehlikeli derecede düşük seviyelerde. - Due to overfishing, some fish stocks are now at perilously low levels.

peril
(Kanun) muhatara
peril
vahamet
peril
(isim) tehlike
peril
{f} tehlikeye atmak
peril
{i} tehlike; tehlikeye uğrama
peril
(fiil) tehlikeye atmak
Englisch - Englisch
{f} peril
put at risk, endanger, jeopardize
Favoriten