Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
- The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
Satın alma gücü çok düştü.
- Purchasing power has greatly fallen.
Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
- The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
Satın alma gücü çok düştü.
- Purchasing power has greatly fallen.
Arjantin devlet başkanı şekerin yüksek satın alma gücü olan insanların bir hastalığı olduğunu söyledi.
- The Argentine president said that diabetes is a disease of people with high purchasing power.
Satın alma gücü çok düştü.
- Purchasing power has greatly fallen.
Çift, bir ev satın almak istiyor.
- The couple wants to purchase a home.
Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
- They are saving their money for the purchase of a house.
Alımlarım için nakit ödedim.
- I paid for my purchases in cash.
Çevrim içi alımlar son bir yılda yüzde on beş arttı.
- Online purchases have increased fifteen percent over last year.
Bazı botlar satın almak istiyorum.
- I would like to purchase some boots.
Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
- They are saving their money for the purchase of a house.
Seksen bin dolara yeni bir ev satın aldık.
- We purchased a new house for eighty thousand dollars.
Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
- Many Americans protested the purchase of Alaska.
Bazı botlar satın almak istiyorum.
- I would like to purchase some boots.
Bir evi satın almak için onlar paralarını tasarruf ediyorlar.
- They are saving their money for the purchase of a house.
O yasa dışı uyuşturucu almak için sanal para kullanır.
- He uses bitcoins to purchase illicit drugs.
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
- I had to borrow money to purchase the car.
The newspaper claims to have “confirmed” that Humayun Khan’s family import-export business, Pakland Corp., was a purchasing agent for Pakistan’s nuclear programme.
The exchange rates do not always reflect true differences in the purchasing power of currencies.
It is hard to get purchase on a nail without a pry bar or hammer.
to purchase land, to purchase a house.
They offer free with the purchase of a drink.
He was pleased with his latest purchase.
to purchase favor with flattery.
Many aristocratic refugees' portable treasures purchased their safe passage and comfortable exile during the revolution.
If I had the money, I would immediately buy this computer.
- If I had the money, I would immediately purchase this computer.
You can't buy this medicine without a prescription.
- You cannot purchase this medicine without a prescription.
... board does is basically identifies best practices and says, let's use the purchasing power of ...