Ben dakiklik istiyorum.
- I demand punctuality.
Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.
- Punctuality is not my strength. I am always late.
Onun dakikliğine güvenemezsin.
- You cannot calculate on his punctuality.
O ona dakik olmasını tavsiye etti.
- She advised him to be punctual.
Luis is never late; he's the most punctual person I know.