publicly, out in the open

listen to the pronunciation of publicly, out in the open
Englisch - Türkisch

Definition von publicly, out in the open im Englisch Türkisch wörterbuch

in public
herkesin içinde

O, herkesin içinde benimle alay etti. - He made fun of me in public.

Herkesin içinde konuşmak zordur. - It is hard to speak in public.

in public
açıkça
in public
herkesin önünde

Herkesin önünde küfretmeyin. - Don't swear in public.

Herkesin önünde ona gülündü. - He was laughed at in public.

in public
alenen

Bir kadına alenen yardım etme. Şüpheli görüneceksin. - Don't help a woman in public. You'll look suspicious.

in public
milletin içinde
Englisch - Englisch
in public
publicly, out in the open
Favoriten