public, favoring one's own people

listen to the pronunciation of public, favoring one's own people
Englisch - Türkisch

Definition von public, favoring one's own people im Englisch Türkisch wörterbuch

national
{s} milli

Milliyetim Fransız ama Vietnam kökenliyim. - I have French nationality but Vietnamese origins.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

national
{s} ulusal

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir. - Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.

national
{i} vatandaş

Fransız vatandaşlığım var ama Vietnamlıyım. - I have the French nationality, but I'm from Vietnam.

Çifte vatandaşlığı seçtim. - I chose dual nationality.

national
ulusçuluk
national
uyruk

Onlar Güney Afrika uyruklular. - They are of South African nationality.

national
{i} yurttaş
Englisch - Englisch
{a} national