Halka açık yerleri temiz tutalım.
- Let's keep public places clean.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
Bu binada bir umumi tuvalet var mı?
- Is there a public toilet in this building?
Bu çevrede umumi bir telefon var mı?
- Is there a public phone around here?
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
- Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
Tom bazen kamusal alanda burnunu karıştırır.
- Tom sometimes picks his nose in public.
Kamusal alanda onunla dalga geçmek iyi değil.
- It is not good to ridicule him in public.
Bu ulusal hazine yılda yalnızca bir kez halk tarafından görülebilir.
- This national treasure can be seen by the public only once a year.
Şarkıcı ve aktris Selena Gomez mesleğine yedi yaşındayken çocukların ulusal televizyon gösterisi Barney and Friends'te başladı.
- Singer and actress Selena Gomez started her career at age seven on the children's public television show Barney and Friends.
Bir veri yapısının tüm bileşenleri varsayılan olarak herkese açıktır.
- All the elements of a data structure are public by default.
Bir hayran sayfası her zaman herkese açıktır.
- A fan page is always public.
Çiftler burada halk içinde genellikle el ele tutuşmazlar.
- Couples don't usually hold hands in public here.
Dilinizi halk içinde konuşmaktan neden utanıyorsunuz?
- Why are you ashamed to speak your language in public?
Çevrimiçi yaptığın bir şeyin aleni olduğunu varsaymalısın.
- You should assume that anything you do online is public.
Ben bir genel liseye gittim.
- I went to a public high school.
Bu binada genel tuvalet var mı?
- Are there public restrooms in this building?
Lütfen halka açık yerlerde sigara içmekten imtina edin.
- Please refrain from smoking in public places.
Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı.
- The facts did not become public for many years.
Kale restore edildi ve halka açık.
- The castle has been restored and is open to the public.
Bu bahçe halka açıktır.
- This garden is open to the public.
Her yerde insanlar dünya barışına adanmış kamu liderleri için özlem duyuyorlar.
- People everywhere yearn for public leaders dedicated to world peace.
Biz kitabının yayınlanmasını bekliyoruz.
- We are expecting the publication of his book.
Kitabın yayınlanması yazarın doğum günü ile aynı zamana denk getirildi.
- Publication of the book was timed to coincide with the author's birthday.
O bir tanıtım dublörlüğüydü.
- It was a publicity stunt.
Biz herhangi bir kötü tanıtım istemiyoruz.
- We don't want any bad publicity.
Onlar sadece kamuoyundan korktukları için projeye karşı çıkmadılar.
- They didn't oppose the project just because they feared public opinion.
1937'de bir kamu oyu araştırması yapıldı.
- A public opinion study was made in 1937.
Plastik torba bir numaralı halk düşmanı haline gelmiştir.
- The plastic bag has become public enemy number one.
Mary halk kütüphanesinde bir yarı zamanlı bir iş aldı.
- Mary took a part-time job at the public library.
Bu kasaba büyük bir halk kütüphanesiyle övünür.
- This town boasts a large public library.
Kamuoyu yoklamaları hükümete olan güveni ölçen göstergelerdir.
- Public opinion polls are barometers of confidence in the government.
Kamuoyunun aksine hayat kısa değildir.
- Life is not short, contrary to public opinion.
Ben bir devlet memuruydum.
- I was a public servant.
Tom bütün hayatını kamu hizmetine adadı.
- Tom devoted his whole life to public service.
Bush and Blair stand condemned by their own publics and face imminent political extinction.
Tom doesn't like to speak in public.
- Tom doesn't like speaking in public.
They did not oppose the project just because they feared public opinion.
- They didn't oppose the project just because they feared public opinion.
This book is in public domain.
There is very little information about the treaty which is in the public domain..
People despise you if they find out you have been attested for public intoxication.
In Johnson v. Superior Court, the California Court of Appeal determined that a provision of a contract limiting the discovery of the identity of a sperm donor was against public policy and that the privacy interest did not protect against disclosure of this information. Although the court's analysis of the public policy exception to the enforcement of contracts was unnecessary, the opinion properly balances California's and petitioners' interests against an anonymous donor's privacy right..
Political donations are a matter of public record; your vote is private, but anyone can see how you donate.
This has been a public service announcement from the Advertising Council.
public-intoxication arrest.
public-law expert.
public-school student.
... It's going to be part of the pledge special for the public ...
... They benefited from a public school system, ...