Tom ayda bir ya da iki kez bir psikiyatristle görüşür.
- Tom sees a psychiatrist once or twice a month.
Tom şimdi gerçekten psikiyatrist mi?
- Is Tom really a psychiatrist now?
O, akıl hastalıkları uzmanını çağırdı.
- She called the psychiatrist.
Bir psikiyatrik bozukluk için tedavi oldum.
- I've been treated for a psychiatric disorder.
Sami, Leyla'nın psikiyatrik durumunu daha da kötüleştirdi.
- Sami made Layla's psychiatric condition worse.
Psikiyatrist olmak istiyor.
- She would like to be a psychiatrist.
Gerçekten bir psikiyatriste ihtiyacın var.
- You really need a psychiatrist.
The case was treated psychiatrically.