provide entertainment for

listen to the pronunciation of provide entertainment for
Englisch - Türkisch

Definition von provide entertainment for im Englisch Türkisch wörterbuch

entertain
{f} eğlendirmek

O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur. - He is in charge of entertaining the foreign guests.

İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir. - The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.

entertain
eğlendir

Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor. - Intended for children, the book entertains grown-ups.

Tom kesinlikle insanları nasıl eğlendireceğini biliyor. - Tom certainly knows how to entertain people.

entertain
{f} ağırlamak
provide for
rızkını temin etmek
provide for
hesaba almak
entertain
konuklamak
entertain
göz önünde bulundurmak
entertain
izaz etmek
provide for
sağlamak
provide for
düşünmek
provide for
geçindirmek
provide for
öngörmek
provide for
gereksinimini sağlamak
entertain
aklında tutmak
entertain
entertain a motion bir teklifi kabul edip kurula arzetmek They entertain a great deal çok misafirl
entertain
(bir öneriyi/vb.) göz önünde bulundurmak
entertain
hoşça vakit geçirtmek
provide for
geçimini sağlamak
provide for
sağla

O,genç olduğu için,geçimini sağlayacak büyük bir aileye sahip. - Young as he is, he has a large family to provide for.

O, ailesinin geçimini sağlayamaz. - He is unable to provide for his family.

provide for
-i geçindirmek, -in geçimini sağlamak, -in rızkını temin etmek
provide for
ihtiyaçlarını karşılamak

O, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gece gündüz çalışır. - He works day and night to provide for his family.

Senin ve kız kardeşinin ihtiyaçlarını karşılamak için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. - I'm trying my best to provide for you and your sister.

provide for
hesaba katmak
entertain
avutmak
entertain
{f} misafir etmek
entertain
{f} aklında bulundurmak
entertain
ikram etmek
entertain
{f} oyalamak
entertain
meşgul etmek
entertain
hatırda tutmak
provide for
-i hesaba almak/katmak, -i düşünmek: She's provided for that as well
provide for
(Fiili Deyim ) tüm gereksinimleri sağlamak , geçindirmek
Englisch - Englisch
entertain
provide for
If you provide for something that might happen or that might need to be done, you make arrangements to deal with it. James had provided for just such an emergency
provide for
If a law or agreement provides for something, it makes it possible. The bill provides for the automatic review of all death sentences
provide for
If you provide for someone, you support them financially and make sure that they have the things that they need. Elaine wouldn't let him provide for her Her father always ensured she was well provided for
provide entertainment for

    Silbentrennung

    pro·vide en·ter·tain·ment for

    Türkische aussprache

    prıvayd entırteynmınt fôr

    Aussprache

    /prəˈvīd ˌentərˈtānmənt ˈfôr/ /prəˈvaɪd ˌɛntɜrˈteɪnmənt ˈfɔːr/
Favoriten