protruding; of or pertaining to the beginning of an event

listen to the pronunciation of protruding; of or pertaining to the beginning of an event
Englisch - Türkisch

Definition von protruding; of or pertaining to the beginning of an event im Englisch Türkisch wörterbuch

starting
{s} başlama

Kendi işine başlamayı ciddi şekilde düşünüyor musun? - Are you seriously thinking about starting your own business?

Kendi işine başlamayı planlıyor musun? - Are you planning on starting your own business?

starting
ilk hareket
starting
marş
starting
başlangıç

Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler. - The drivers are at the starting line and raring to go!

Burası tünelin başlangıç ​​noktası olacaktır. - This will be the starting point of the tunnel.

starting
{i} çalışma

O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi. - She lost no time in starting to work on new project.

starting
{s} çıkış
starting
{i} hareket

İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi. - The train was just on the point of starting when I got to the station.

starting
{i} koyulma
starting
{i} çalıştırma
Englisch - Englisch
{s} starting
protruding; of or pertaining to the beginning of an event
Favoriten