Gittikçe daha fazla öğrenci protestolara katılıyor.
- More and more students are joining the protests.
2020 yılında, tüm kamu kurumlarında Almanca kullanımı nüfusun bir kısmında kitlesel protestolara rağmen, İngilizce lehine kaldırılmıştır.
- In 2020, the use of German in all public institutions was abolished in favor of English, despite massive protests on the part of the population.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
Protestocular hükümetten reform talep etti.
- The protesters demanded government reform.
Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
- All the students protested against the war.
Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
- American workers began to protest.
Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
- He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
O, muhtemelen insanların gerçekten protesto yapmak yerine sadece boy göstermek için gösterilere gittiklerini kastediyordu.
- He probably meant that people go to demonstrations just to show up instead of actually protesting.
İstifasını şirket politikasına itiraz ederek sundu.
- He submitted his resignation in protest of the company's policy.
Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.
- Conkling decided to resign in protest.
O, protesto etmek için ağzını açmadı.
- He didn't open his mouth to protest.
I protest my innocence.
... those consciences? It will be individuals, it will be protests, it will be ideas, it ...