protestocu

listen to the pronunciation of protestocu
Türkisch - Englisch
protester

The protesters barricaded the entrance. - Protestocular girişe barikat kurdular.

The protesters demanded government reform. - Protestocular hükümetten reform talep etti.

remonstrant
bucker
protesto
(Hukuk) protest

All the students protested against the war. - Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.

He protested against the new plan. - O yeni planı protesto etti.

protesto
outcry

The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry. - RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.

protesto
protestation
protesto
in protest
protesto
(Denizcilik) protest
protesto
protesting; protest
protesto
remonstrance
protesto
protestation, protesting
protesto
protesting

The police used tear gas against the protesting students. - Polis protestocu gençlere karşı biber gazı kullandı.

Why are they protesting? - Neden onlar protesto ediyor?

Türkisch - Türkisch

Definition von protestocu im Türkisch Türkisch wörterbuch

protesto
Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama
protesto
Bir davranışı, bir düşünceyi, bir uygulamayı haksız, yersiz, gereksiz bularak karşı çıkma, kabul etmeme
protesto
Değerli evrak niteliğindeki borç senedinin ödenmemesi durumunda, özel bir biçime bağlı ve belli hukuki sonuçlar doğuran bildirim
protesto
Bir vergiyi istemeyerek ödediğine dair mükellefin itirazı
protesto
Herhangi bir davranışın haksız, yersiz, gereksiz görülerek onaylanmadığını bildiren resmî açıklama: "Efendiler, aynı günde muhtelif vesaitle şu protestoyu gönderdim."- Atatürk
protestocu
Favoriten