The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
Today, some websites are blacked out to protest against SOPA and PIPA.
- Bugün bazı web siteleri SOPA ve PIPA'yı protesto etmek için karartılmıştır.
The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
Conkling decided to resign in protest.
- Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.
He said the South had good reason to protest.
- Güney'in protesto etmek için iyi bir nedeni olduğunu söyledi.
American workers began to protest.
- Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
Some of his officers protested.
- Onun subaylarından bazıları protesto etti.
Beth protested, but her mother reminded her that she was incredibly fat.
- Beth protesto etti, ancak annesi onun inanılmaz şişman olduğunu hatırlattı.