The protesters demanded government reform.
- Protestocular hükümetten reform talep etti.
He didn't open his mouth to protest.
- O, protesto etmek için ağzını açmadı.
The sinking of the RMS Lusitania caused an international outcry.
- RMS Lusitania'nın batması uluslararası bir protestoya neden oldu.
Why are they protesting?
- Neden onlar protesto ediyor?
Tom stopped protesting.
- Tom protesto etmeyi durdurdu.
Today, some websites are blacked out to protest against SOPA and PIPA.
- Bugün bazı web siteleri SOPA ve PIPA'yı protesto etmek için karartılmıştır.
The assembly voted to protest against any nuclear armament.
- Meclis herhangi bir nükleer silahlanmaya karşı protesto etmek için oy kullandı.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.
Tom opened his mouth to protest.
- Tom protesto etmek için ağzını açtı.
He protested against the new plan.
- O yeni planı protesto etti.
American workers began to protest.
- Amerikan işçileri protesto etmeye başladı.
These protests are engineered by the CIA.
- Bu protestolar CIA tarafından planlanmıştır.
More and more students are joining the protests.
- Gittikçe daha fazla öğrenci protestolara katılıyor.
Many Americans protested the purchase of Alaska.
- Birçok Amerikalı Alaska'nın satın alınmasını protesto ettiler.
All the students protested against the war.
- Bütün öğrenciler savaşı protesto ettiler.
Conkling decided to resign in protest.
- Protesto etmek için istifa etmeye karar verdi.
He probably meant that people only go to demonstrations to show themselves and not to protest.
- Muhtemelen insanların gösterilere protesto etmek için değil, sadece kendilerini göstermek için gittiklerini demek istiyor.