pronoun thine 1

listen to the pronunciation of pronoun thine 1
Englisch - Türkisch

Definition von pronoun thine 1 im Englisch Türkisch wörterbuch

yours
saygılarımla
yours
seninki

Seninki de fena değil. - Yours is not bad, either.

Benim görüşüm seninkine benzer. - My opinion is similar to yours.

yours
yours truly hürmetle
yours
ben

Kendini benim yerime koy. - Put yourself in my position.

Benim görüşüm seninkine benzer. - My opinion is similar to yours.

yours
senin

Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun. - Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility.

O, senin bir arkadaşın mı? - Is he a friend of yours?

yours
sizin

Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız. - Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize.

Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam. - I can't afford such a good camera as yours.

yours
sizinki

Sizinki gibi öyle iyi bir kamera alamam. - I can't afford such a good camera as yours.

Bizim okulumuz sizinkiyle aynı büyüklükte değildir. - Our school was not the same size as yours.

yours
sizinkiler

Bizim çocuklar okulda; sizinkiler nerede? - Our children are at school; where are yours?

Bir kaleme ihtiyacım var. Sizinkilerden birini kullanabilir miyim? - I need a pencil. Can I use one of yours?

yours
seninkiler

Bunlar benim ayakkabılarım ve şunlar seninkiler. - These are my shoes and those are yours.

Benim ayakkabılarım seninkilerden daha büyük. - My shoes are bigger than yours.

yours
sizlerinki
Englisch - Englisch
yours
pronoun thine 1
Favoriten