pron: him, it 45

listen to the pronunciation of pron: him, it 45
Englisch - Türkisch

Definition von pron: him, it 45 im Englisch Türkisch wörterbuch

him
ona

Meseleyi ona bırakmaktan başka çaremiz yoktu. - We had no choice but to leave the matter to him.

O, ona bir süveter aldı. - She bought him a sweater.

him
(eril) onu
him
His veya Her Imperial Majesty
him
kendi

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

Kendisine HAYIR dedi. Yüksek sesle EVET dedi. - He said NO to himself. He said YES aloud.

him
eril onu
him
kendine

Bazen büyük babam kendi başına bırakıldığında, kendi kendine konuşur. - Sometimes my grandfather talks to himself when left alone.

O kendi kendineHAYIRdedi.Yüksek sesle EVET dedi. - He said NO to himself. He said YES aloud.

him
onu

Onu tanıdıkça daha çok seversin. - The more you know about him, the more you like him.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet him at the coffee shop.

Englisch - Englisch
him