Definition von pron. its own body; of its own body; by its own body im Englisch Türkisch wörterbuch
- itself
- (Felsefe) kendinde
Güzellik kendinde güzeldir.
-Beauty is beautiful in itself.
- itself
- kendi
Amerika, kendisinin dünyanın en özgür ülkesi olduğundan hoşlanıyor.
-America fancies itself the world's freest nation.
Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
-No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.
- itself
- kendisi
Sadece Çince dilini değil ama aynı zamanda ülkenin kendisi hakkında da bir şeyler öğrendim.
-What I have learnt is not just the Chinese language, but something about the country itself as well.
Onun kendisi şiir olmadıkça, şiirle ilgili hiçbir tanım yeterli değildir.
-No definition of poetry is adequate unless it be poetry itself.
- itself
- sadece
Evren sadece hayattan dolayı vardır ve yaşayan her şey kendini besler.
-The universe exists only because of life, and everything that lives feeds itself.
Sen sadece kapının önünde durmak zorundasın. O kendi kendine açılacak.
-You have only to stand in front of the door. It will open by itself.
- itself
- kendini
Tarih kendini tekrarlar.
-History repeats itself.
Dünya kendini düşük bir noktada buluyor.
-The world finds itself at a low point.
- itself
- bizzat
Relevante Übersetzungen
Definition von pron. its own body; of its own body; by its own body im Englisch Englisch wörterbuch
- itself