Bazen bana dünyadaki herkes İngilizce konuşuyormuş gibi geliyor.
- Sometimes it seems to me as though everybody in the world speaks English.
Dünyadaki herkes barış ister.
- Everybody in the world desires peace.
Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
- Everybody knew that she was being pushy.
O herkes tarafından sevilir.
- He is liked by everybody.