Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
- I'd like to stay one more night. Is that possible?
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Onun bürosunu tekrar tekrar aradım fakat kimse cevap vermedi.
- I called his office again and again, but no one answered.
Tek yazılması gereken iki kelimeyi, iki ayrı kelime olarak yazmak Norveç'te büyük bir problemdir.
- Writing two separate words when it should be written as one is a big problem in Norway.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Birisi kötü kelimeler söylememeli.
- One should not say bad words.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Hiç kimse beni anlamıyor.
- No one understands me.
Onu hiç kimse anlamıyor.
- No one understands that.
Saatimi kaybettim, bu yüzden bir tane almak zorundayım.
- I lost my watch, so I have to buy one.
Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
- I want a car, but I have no money to buy one.
Biz bu konuda hepimiz aynı fikirdeyiz.
- We are all one on that point.
Bu kaybettiğim kamera ile aynı tip kamera.
- This is the same type of camera as the one I lost.
Her birimiz elinden geleni yapmalı.
- Each one of us should do his best.
Onların her birine bin yen verdim.
- I gave them one thousand yen each.
O, dünyanın en büyük bilim adamlarından biri olarak kabul edilir.
- He's considered to be one of the greatest scientists in the world.
Hiç kimse bu adamlara hakaret etmek istemedi.
- No one wanted to insult these men.
Yüz elli kişi maraton yarışına girdi.
- One hundred and fifty people entered the marathon race.
Daha sonra bir kişi daha bize katılıyor olacak.
- One more person will be joining us later.