Bu ilginç bir iddiadır.
- This is a curious argument.
Bu ilginç bir tesadüf.
- It's a curious coincidence.
Fakat tuhaf bir durum vardı.
- But there was one curious circumstance.
O, ne hakkında çok meraklı?
- What is she so curious about?
O, çiçekleri kimin gönderdiğini bulmak için meraklıdır.
- She's curious to find out who sent the flowers.
But he to shift their curious request, / Gan causen, why she could not come in place .