Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
- He looked for a profitable investment for his capital.
Kulağa çok kârlı gelmiyor.
- That doesn't sound very profitable.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için tek ihtiyacın olan şey muhasebende küçük bir el çabukluğu.
- All you need is a little sleight of hand in your accounting to make people think your company is profitable.
Fadıl çıkar için Leyla'yı öldürdü.
- Fadil murdered Layla for profit.
İşletme sahibi kârı maksimuma çıkarmak istiyor.
- The business owner wants to maximize profit.
Akıllı bir adam hatalarından yararlanır.
- A wise man profits from his mistakes.
O, Londra'da kalmaktan yararlandı ve İngilizcesini büyük ölçüde geliştirdi.
- She profited from her stay in London and considerably improved her English.
Akıllı bir kişi hatalarından faydalanır.
- A wise person profits by his mistakes.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
- Robert got a small proportion of the profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Samimiyetiniz kâr getirir.
- Your sincerity brings profit.
O, kar etmek için bunu yaptı.
- He has done this for profit.
Tom yeni bir restoran açtı ama o ilk on iki ayda kar etmedi
- Tom opened a new restaurant, but it didn't turn a profit in the first twelve months.
Vergiler, amortisman, vb'den sonra lütfen kazanç bildirin.
- Please inform profit after taxes, amortisation, etc
Kazançlar çok yüksekti.
- The profits were very high.
Reading such an enlightening book on the subject was of much profit to his studies.
... drill, when you want to produce, when it's most profitable for you. These are public ...
... of money, these should be highly profitable businesses ...