Bu olumlu fırsattan yararlandım.
- I availed myself of this favorable opportunity.
İşe yarar bir yardım var mı?
- Is there any help available?
O boşuna çite tırmanmaya kalkıştı.
- He attempted to climb the fence to no avail.
Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
- I have tried to overcome my shyness, but to no avail.
The avails of this auction will go to the Cancer Society.