Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.
- He ordered them to release the prisoners.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
Tutuklularla nazikçe ilgilendiler.
- They dealt with the prisoners kindly.
Tutukluya özgürlüğü verildi.
- The prisoner was given his freedom.
Kendinizi benim tutsaklarım olarak düşünün.
- Consider yourselves my prisoners.
Grant, 14.000 tutsak aldı.
- Grant took 14,000 prisoners.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Hapishaneden çıkmanı bekledim.
- I waited for you to get out of prison.
Tom artık esir tutuluyor.
- Tom is now being held prisoner.
Tom üç yıldır bir savaş esiriydi.
- Tom was a prisoner of war for three years.
Hapishane gardiyanının bir kadın olduğunu görmek çoğu insanı şaşırtır.
- It surprises most people to find out that the prison warden is a woman.
Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
- When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
Tom on yıl önce cezaevinde öldü.
- Tom died in prison ten years ago.
Tom cezaevinde olmayı hak ediyor.
- Tom deserves to be in prison.
Mahkûm cezaevi duvarının altında bir delik açtı.
- The prisoner dug a hole under the prison wall.
O bir hükümlüye işkence etti.
- He tortured a prisoner.
Hapishane gardiyanı her hükümlüye bir roman yazdırdı.
- The prison guard made every prisoner write a novel.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
Mahkûm serbest bırakıldı.
- The prisoner was released.
Tom bir yerde mahpus tutuluyor.
- Tom is being held prisoner somewhere.
On mahkûm hapishaneden çıktı.
- Ten prisoners broke out of jail.
Tom hapishaneye götürüldü.
- Tom was taken prisoner.
Prison was a harrowing experience for him.
The academy was a prison for many of its students because of its strict teachers.