Oyun teorisinde ve sosyal bilimlerde son derece ünlenen bir işbirliği-rekabet modeli. Adını yeterli delilin bulunamadığı bir vakada iki suç ortağının birbirinden ayrı odalarda sorgulandığı bir polisiye sorgu tekniğinden alır. Sanıklardan her birisine, 'itiraf' etmesi halinde küçük bir ceza alacağı söylenir. Ama sonucu belirleyen şey itiraf edip etmeme değil, sanıkların birlikte mi yoksa tek başlarına mi hareket edecekleridir. Her ikisinin de susması, en iyi sonucu verecektir (karşılıklı işbirliği). Her ikisinin de itiraf etmesi (karşılıklı rekabet), azaltılmış da olsa her ikisinin de ceza alması anlamına gelecektir. Birinin susup diğerinin konuşması ise (tek taraflı rekabet) konuşanın hafif, susanın ağır ceza alması demektir. En iyi seçenek her iki tarafın da susmasıdır ama kişi için en düşük risk, itiraftır. Bir tür toplamı sıfırsız olan bu model işbirliği ve rekabetle ilişkili güdülerin araştırılmasında kullanılır. Ayrıca toplamı sıfırlı oyun
Definition von prisoner's dilemma im Englisch Englisch wörterbuch
The prisoner's dilemma is a fundamental problem in game theory that demonstrates why two people might not cooperate even if it is in both their best interests to do so. It was originally framed by Merrill Flood and Melvin Dresher working at RAND in 1950. Albert W. Tucker formalized the game with prison sentence payoffs and gave it the "prisoner's dilemma" name (Poundstone, 1992)
Imaginary situation employed in game theory. One version is as follows. Two prisoners are accused of a crime. If one confesses and the other does not, the one who confesses will be released immediately and the other will spend 20 years in prison. If neither confesses, each will be held only a few months. If both confess, they will each be jailed 15 years. They cannot communicate with one another. Given that neither prisoner knows whether the other has confessed, it is in the self-interest of each to confess himself. Paradoxically, when each prisoner pursues his self-interest, both end up worse off than they would have been had they acted otherwise. See egoism