preter-

listen to the pronunciation of preter-
Englisch - Türkisch
(önek) -den öte
ötesinde
beyond
ötesinde

Ben mektubu yazmayı bitirdiğimde, seni yaklaşık olarak tepenin iki mil ötesindeki göle götüreceğim. - When I have finished writing the letter, I will take you to the lake about two miles beyond the hill.

Bu iş benim kavramamın ötesindedir. - This work is beyond my grasp.

beyond
in ötesinde
beyond
{e} den öte
beyond
-den sonra
beyond
daha ileride
beyond
-den öte
beyond
-den başka
beyond
ileri
beyond
-ın dışında
beyond
ötesine

Termosfer içinde sıcaklıklar sürekli olarak 1.000 derece Celsius'un hayli ötesine yükselir. - Within the thermosphere, temperatures rise continually to well beyond 1,000 degrees C.

Mutlu olmak her şeyin mükemmel olduğu anlamına gelmez fakat aksine eksikliklerin ötesine bakmaya karar vermenizdir. - Being happy doesn't mean that everything is perfect, but rather that you've decided to look beyond the imperfections.

beyond
öteye

Takımım hiç çeyrek finalden öteye gidemedi. - My team has never advanced beyond the quarter-finals.

beyond
-den daha geç/sonra
beyond
ötede/öteye
beyond
(zarf) aşırı, ötesinde, öte
beyond
dışında

O iyileşme şansı dışındadır. - He is beyond the chance of recovery.

Tom normal çalışma saatlerinin dışında çalıştığında %50 zamlı aldı. - Tom got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.

beyond
-in ötesinde,ötesinde
beyond
z. ötede; öteye. edat
beyond
ölüm sonrası yaşam
beyond
çok

O, kazandığından çok para harcıyor. - She lives beyond her means.

Tom kazandığından çok para harcıyor. - Tom lives beyond his means.

Englisch - Englisch
beyond
<span class="word-self">preterspan>
A prefix signifying past, by, beyond, more than; as, preter- mission, a permitting to go by; preternatural, beyond or more than is natural
preter-
Favoriten