In 1995, Andou received architecture's most prestigious award.
- Andou 1995 yılında mimarlığın en prestijli ödülünü aldı.
He is a prestigious and influential member of the Democratic Party.
- O, Demokratik Parti'nin prestijli ve etkili bir üyesidir.
Cantonese is the prestige dialect of the Yue group.
- Kantonca, Yue grubunun prestij lehçesidir.
Tom's prestige is also being eroded.
- Tom'un prestiji de erozyona uğruyor.