Benimle el sıkışmayı reddetti.
- He refused to shake hands with me.
Biz ilk kez biriyle tanıştığımızda genellikle el sıkışırız.
- Usually, we shake hands when we meet someone for the first time.
Devlet başkanıyla tokalaşmak zorundayım.
- I have to shake hands with the President.