Yerin titrediğini hissettik.
- We felt the ground trembling.
Titreyen elleri onun sakin davranışını yalanladı.
- His trembling hands belied his calm attitude.
Sakin görünmeye çalıştı ama titreyen elleri onu ele verdi.
- He tried to seem calm but his trembling hands betrayed him.
Titreyen elleri onun sakin davranışını yalanladı.
- His trembling hands belied his calm attitude.