Diğer koloniler yardım etmek için asker göndermeye başladı.
- The other colonies began sending troops to help.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Onu hastaneye gönderirken hiç zaman kaybetmedik.
- We lost no time sending him to the hospital.
Sana ailemin bir resmini gönderiyorum.
- I am sending you a picture of my family.
Size mektubumun bir kopyasını gönderiyorum.
- I am sending a copy of my letter to you.
Bana güzel bir kart gönderdiğiniz için teşekkür ederim.
- Thank you for sending me a nice card.
Senin adına birini göndermek yerine, sen gitsen ve şahsen konuşsan daha iyi olur.
- Instead of sending somebody on your behalf, you had better go and speak in person.
Dizel göndererek bana yardım eder misin?
- Could you help me by sending diesel?
Bir Florida şehri sokaklardaki tuzlu suyu emmek için vakum hortumları ile donatılmış tanker kamyonları göndererek düzenli gelgit sel baskınına karşılık veriyor.
- A Florida city is responding to regular tidal flooding by sending out tanker trucks equipped with vacuum hoses to suck saltwater off the streets.