Yaşam yolunda dönüş yoktur.
- There is no returning on the road of life.
Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
- There is no returning to our younger days.
Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.
- There is no returning to our younger days.
Tayfun bizim Tokyo'ya geri dönmemizi engelledi.
- The typhoon prevented us from returning to Tokyo.
Geri dönen askerler savaştaki cesaretleri nedeniyle övüldüler.
- The returning soldiers were commended for their bravery in battle.