present participle of to ask

Englisch - Türkisch

Definition von present participle of to ask im Englisch Türkisch wörterbuch

{i} isteme

Tom para istemek için babasına yazdı. - Tom wrote to his father asking for money.

Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al. - Stop asking me for a drink! Go get it yourself.

{i} sorma

Ona sormaya niyetim yok. - I have no intention of asking him.

Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim. - As soon as I entered the class, the students started asking questions.

{f} sor

Yanlış kişiye soruyorsun. - You're asking the wrong person.

Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim. - As soon as I entered the class, the students started asking questions.

Englisch - Englisch

Definition von present participle of to ask im Englisch Englisch wörterbuch: asking

present participle of to ask

Silbentrennung

pres·ent par·ti·ci·ple of to ask

Historie

Favoriten