Ölümden çok korkuyorum. Ancak bundan korkarak bunu önleyemiyorum-Ben sadece hayatı kendim için daha kötü yapıyorum. - I'm very fearful of death. But by fearing it, I'm not preventing it - I'm just making life more difficult for myself.
Englisch - Englisch
Definition von present participle of the verb to fear im Englisch Englisch wörterbuch