Her sabah alışverişe çıkarım.
- I go shopping every morning.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Tom günü gezi için alışveriş yaparak geçirdi.
- Tom spent the day shopping for the trip.
Orada alışveriş yaparak para tasarruf ettin mi?
- Did you save money by shopping there?
Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
- She didn't go shopping yesterday, did she?
Alışveriş yapmaya gitmeliyim, bir saat içinde döneceğim.
- I have to go shopping; I'll be back in an hour.
Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
- I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
Dün alışveriş yapmaya gitmedi, değil mi?
- She didn't go shopping yesterday, did she?