Yarın burada bir toplantı yapacağız.
- We are going to have a meeting here tomorrow.
Dün gece Bay A bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için beni aradı.
- Last night, Mr. A called me up to say he couldn't attend today's meeting.
Tom gelinceye kadar mitinge başlamayacağız.
- We won't start the meeting until Tom comes.
Dün mitinge çok az insan geldi.
- Only a few people came to the meeting yesterday.
Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu.
- Meeting my old friend was very pleasant.
Tom'un patronuyla buluşması gerilimli idi.
- Tom's meeting with his boss was very tense.
Seninle görüşmeyi iple çekiyorum.
- I've been looking forward to meeting you, Tom.
Beni tanıyormuş gibi davranıyorsun; bu bizim ilk görüşmemiz!
- You're acting like you know me; this is the first time we're meeting!
Onu karşılamak amacıyla oraya gittim.
- I went there for the purpose of meeting him.
Şirketimizin ilk önceliği, müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılamaktır.
- Our company's first priority is meeting our customers' needs.
Ben, atletizm karşılaşmalarına katıldım.
- I took part in the athletic meeting.
Onunla karşılaşmadan önce, Pizzaro adamlarının ve silahlarının çoğunu kasaba yakınında sakladı.
- Before meeting him, Pizzaro hid many of his men and guns near the town.