Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
- I had an interesting conversation with my neighbor.
O bana ilginç görünüyor.
- It seems interesting to me.
Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı.
- Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.
Bana ödünç verdiğin dergi çok ilgi çekici.
- The magazine you lent me is very interesting.
O, şu anda ilginç bulduğu her şeyle ilgilenir.
- He goes in for whatever he finds interesting at the moment.
Bir sürü insan arabaları ilginç buluyor fakat ben onların hiç biriyle ilgilenmiyorum.
- A lot of folks find cars interesting, but I'm not interested in them at all.
Bu kitap ilgi çekicidir,üstelik çok eğitici.
- This book is interesting and, what is more, very instructive.
Dünya'ya en yakın benzemede Mars hepsinden en ilgi çekici olanı.
- Mars is all the more interesting for its close resemblance to our Earth.
Kitap enteresan mıydı?
- Was the book interesting?
Çok enteresan yerler biliyorsun, değil mi?
- You know many interesting places, don't you?