present participle of happen

listen to the pronunciation of present participle of happen
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of happen im Englisch Türkisch wörterbuch

happening
{f} ol
happening
olmak

Tom başka bir şey olmadığından emin olmak için etrafına baktı. - Tom looked around to make sure nothing else was happening.

happening
olay

Hikaye hayret verici olaylarla doluydu. - The story was full of marvelous happenings.

Tom'un o olay hakkında endişelenmesine gerek yok. - Tom doesn't need to worry about that happening.

happening
{i} hadise
happening
{i} olma

Sana bir şey olmasını istemiyorum. - I don't want anything happening to you.

Keşke böyle şeylerin olması dursa. - I wish things like this would quit happening.

happening
{i} olay, vaka
happening
tiyatro kısmen ve irticalen sahneye konan ve seyircileri şaşırtmak gayesini güden oyun
happening
happen ol
happening
{i} doğaçlama
Englisch - Englisch
happening