present participle of hang

listen to the pronunciation of present participle of hang
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of hang im Englisch Türkisch wörterbuch

hanging
(Kanun) asarak idam etme
hanging
{i} asma

Babil, asma bahçeleriyle ünlüydü. - Babylon was famous for its hanging gardens.

Ben düşmanlarımı kendilerini asmaktan asla engellemem. - I never prevent my enemies from hanging themselves.

hanging
asarak

Tom kendini asarak intihar etti. - Tom committed suicide by hanging himself.

Kendisini asarak intihar etti. - He committed suicide by hanging himself.

hanging
idam
hanging
ipe çekerek idam
hanging
{i} ipe çekme
hanging
sarkan

Tavandan sarkan güzel bir avize vardı. - There was a beautiful chandelier hanging from the ceiling.

hanging
hang asıl/as
hanging
asılı

Bir kristal avize masanın üzerinde asılıydı. - A crystal chandelier was hanging over the table.

Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı. - There was a lamp hanging above the table.

hanging
{i} duvar kumaşı
hanging
askıda kalmış
hanging
asarak idam
hanging
{i} sarkma
hanging
idam cezası vermeye meyilli
hanging
idama layık
hanging
(isim) asma, sarkma, ipe çekme, duvar kâğıdı, duvar kumaşı, asılma
hanging
{i} duvar kâğıdı
Englisch - Englisch
hanging
present participle of hang
Favoriten