Ailem için tatilimden vazgeçmeye razı oldum.
- I concurred in giving up my vacation for my family.
Vazgeçmek cevap değildir.
- Giving up isn't the answer.
Sigara içmekten vazgeçtim.
- I've given up smoking.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.