Tom onunla flört ettiğimi düşünüyordu.
- Tom thought I was flirting with him.
Tom Mary'nin onunla flört ettiğini fark etmedi.
- Tom didn't notice that Mary was flirting with him.
Tom bütün gece Mary ile flört ediyordu.
- Tom has been flirting with Mary all night.
Tom Mary ile flört ediyor gibi görünüyor.
- It looks like Tom is flirting with Mary.
Tom Mary ile flört etmeye başladı.
- Tom began flirting with Mary.
Kız kardeşimle flört etmeyi bırak.
- Stop flirting with my sister.