Englisch - Türkisch
Definition von present participle of choose im Englisch Türkisch wörterbuch
- choosing
- seçen
- choosing
- seç
Arkadaşlarınızı seçerken çok dikkatli olamazsınız.
-You cannot be too careful in choosing your friends.
Kendi seçtiğim bir işi bulmayı umuyorum.
-I hope to find a job of my own choosing.
- choosing
- seçici
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
-ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
- choosing
- (isim) seçme
- choosing
- seçerek
- choosing
- seçi
İş otel seçmeye gelince çok seçicidir.
-ׂShe's very picky when it comes to choosing hotels.
Onun başkan olarak seçilmesine kimse karşı çıkmadı.
-Nobody argued against choosing him as chairman.
- choosing
- seç(mek)
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von present participle of choose im Englisch Englisch wörterbuch
- choosing
present participle of choose
Silbentrennung
pres·ent par·ti·ci·ple of chooseAussprache
Resimler
Historie
Favoriten