Onları taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying them.
Onu taşımak için yardıma ihtiyacım var.
- I need help carrying him.
Tom bir demlik kahve taşıyarak mutfaktan döndü.
- Tom returned from the kitchen carrying a pot of coffee.
Tom üç şişe şarap taşıyarak odaya geldi.
- Tom came into the room carrying three bottles of wine.
Bebeği sırtında taşıyordu.
- She was carrying the baby on her back.
Tom, bir kucak dolusu kitap taşıyordu.
- Tom was carrying an armful of books.
Tom şemsiye taşıyan tek kişiydi.
- Tom is the only one carrying an umbrella.
Yüzlerce lise öğrencisini taşıyan bir feribot Güney Kore'de battı.
- A ferry carrying hundreds of high school students sank in South Korea.