Beni buraya getirdiğiniz için teşekkürler.
- Thanks for bringing me here.
Kameranı getiriyor musun?
- Are you bringing your camera?
Oyuna kimi getiriyorsun?
- Who are you bringing to the play?
Onu buraya getirirken aklından ne geçiyordu?
- What on earth were you thinking, bringing him here?