Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

present participle of begin

listen to the pronunciation of present participle of begin
Englisch - Türkisch

Definition von present participle of begin im Englisch Türkisch wörterbuch

beginning
başlangıç

Başlangıç işin en önemli kısmıdır. - The beginning is the most important part of the work.

Bütün başlangıçlar zordur. - All beginnings are difficult.

beginning
{i} baş

Başlangıç işin en önemli kısmıdır. - The beginning is the most important part of the work.

Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır. - Birth is, in a manner, the beginning of death.

beginning
başlangıç noktası
beginning
neşet
beginning
başlayarak

Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız. - Beginning next week, we'll be using a new textbook.

beginning
milad
beginning
{f} başla

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

beginning
başlangıç çekidi
beginning
menşe
beginning
mebde
beginning
{i} köken
beginning
{s} ilk

İlk başta işimden hoşlanmadım ama artık ondan hoşlanmaya başlıyorum. - At first I didn't like my job, but I'm beginning to enjoy it now.

O zaman ilkbaharın başlangıcıydı. - It was then the beginning of spring.

beginning
{i} kaynak, baş, esas
beginning
{i} kaynak

Kaynaklar tükenmeye başlıyor. - The supplies are beginning to give out.

Englisch - Englisch
beginning
present participle of begin
Favoriten